devamı...
13 aralık Perşembe gecesi saat 3de kalktım yalnız kabe ye geldim. Bir tavaf tamamladım. Sabah ezanının 1.si okunmamıştı 2.tavafa niyetlendim.6.şavt tamamlandı kabe imamının hemen arkasına saf düzeninin içine sıkıştım 2. Ezan okundu. Müezzin ve imam önümdeydi. Namazımı kısa boylu imamın 10 kadar asker görevli nezaretinde kıldırdığını gördüm.namazdan sonra imam askerler korumasında kabenin hilal bölümüne geçti cenaze namazı kılındı bu notları ondan sonra sabah 06 07 arası kabede yeşil ışıklar tarafından kabeyi izleyerek yazmaya çalıştım.rabbim notlarımı halis muhlis kıla inş. Öğle namazını kıldırma sırası Eskişehir vaizi İsmail yıldırım hocamın sırasıydı. Namazdan sonra haccı olma imkanını veren cenabı Allaha hakikaten şüketmesini bilmeli. Şu güzel vakitlerimizi inçik boncukla harcamamalıyız dedi. Önümüzde Arafat yolculuğumuz var.maddem ve manen hazırlanalım hakiki hacı olup hacı gibi ömrümüzün sonuna kadar hakiki hacı kalalım,son nefesimizde kelime i tevhidi kelime i şehadeti okuyarak fani alemden ebedi aleme göç edelim dedi Allah ondan razı olsun. Kendisine teşekk,ür ettikten sonra “hocam ben 9 senedir hacca hazırlanıyorum burada sormam gereken bir durum var: evet buyur dedi :akşam 3 den sonra tavaftaydım 7 şavt 1 tavafı tamamladım.son bismillahiallahüekberden sonra ayakta duamı yaptım zemzemi mi içtim.yine ikinci tavafa niyetlendim.6.şavtta 1.ezan okundu saf düzeni ne geçilmeye başlanmıştı hedefim olansa kabe imamının hemen arkasında namaz kılmaktı.hacerül esved tarafına kabe kapısı önüne çöktüm.hemen önümemikrafonları, imamı ve müezzini görevli askerler getirdi. Sabah namazını kabenin altından en üstüne kadar altın oluğun parlaklığına bakarak, o kabe örtüsüne insanların yaptığı gibi kaşlarını öpüp feryadı zikirlerine temaşa ederek sabah namazımı o küçük boylu kabe imamının ardında kıldım. “ oldu mu dedim: tamam olur dedi. Sonra Eskişehirli Fikret kardeşimi aradım.birbirimize dua teahüdün de bulunduk. Sonra hüsniye H. Öğle yemeği için 9.kat 4.dairede buluştuk. Ihlamur içtik, salça, zeytinyağı, ekmek yedik hamdolsun. Kardeşim Halil İbrahim aradı, hal hatır soruştuk selamlaştık. Şimdi ikindi namazı için otel mescidinde cemaat toplanıyor. İkindi namazını kıldıktan sonra hemen hazırlanıp harem yolunu tuttum. TÜRKSAB arabasına bindim. Direk Allah rasulünün evinin yanına getirdi. Hemen aceleyle 2. Kata çıktım. Seccademi serdim, dibimde Avusturyalı (elazığlı) kardeşim oturdu. Biraz bilgi alışverişi yaptık daha iyi olur dedik. Akşam namazından sonra hacerül esved’in karşısına oturdum. Kabenin yürekleri ateşleyen duruşu, hacerül evsedin nur saçışı, hüccacın tavaf akışına baktıkça insan ordan yok olup gidiyor. O ümmeti Muhammedin kardeşçe kaynaşması, dilleri ırkları başkada olsa İslam kardeşliği zirveye taşınıyor. Anlaşmak için: “ya hac sabr, ya hac haram, hac tarik” işte bu 3 kelime anlaşmaya yetiyor. Tabi lisan bilenlerin durumu başka; önüme oturan 3 kadın ki İranlıydı galiba arkamdan bir kişi “muhazatı nisa salah’ı bozar” dedi. O kadınlar hemen kalkıp gittiler. Ezan okundu hemen huşu ile namazımızı kıldık. İmam bakara suresinin son üç ayetini okudu.2+1
Bu güzel notlarımı 13 Aralık Perşembe günü 19:30 - 20:00arası yeşil ışığın üstünde 2. Katta yazdım. Namazdan önce Eyüp kardeşimi aradım. Gel yanımda bir kişilik yer var diyecektim bulunamadı. İnşallah başka zaman... Kabe de ezanı Muhammedi okunurken o güzel davet sesini anama dinletmek istedim. Telefon açıldı fakat anam oğlum diyor ben ana diyorum bir türlü anlaşamadık. Ne hikmetse telefon sesi karşıya göndermiyordu. Bir sebebi olsa gerek. Rabbim o mübarek kıldığı beyti şerif hürmetine, milyonlarca kişinin yalvarışları yüzü suyu hürmetine ömrümüzün sonuna kadar iç ve dış alemimizi nurlu kılsın. İnşallah...
hayırlı akşamlar. devamı yarın inşallah:)
sağlıcakla kalın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder