:)FOTOGRAFÇI(:
27 Ağustos 2010 Cuma
çekiliş vaaar Nerdee çatı katındaa:)
http://babyh23.blogspot.com/2010/08/elenis-yuz-yikama-jeli-ve-sabun.html
20 Temmuz 2010 Salı
hac hatıraları 6
14 Aralık 2007 Cuma Yarın
Bismillahirrahmenirrahiym. Rabbimin izniyle bugün kabe de ilk Cuma namazım. Sırtımın hiç kuru yeri kalmamış vaziyette, sırtıma namazlamı bürüyerek, vantilatörün havasından kendimi korumaya çalışarak yan gözümle kabe i muazzamanın kapısını hacerül evsedi iç alemimde olan 28 yıllık hasretimi gidererek veya gidermeye çalışarak açıkmış, ağlayan yavrunun anne kucağında ki sevinci gibi. Kendimi 50 yıllık hayatımın en güzel, zevkli, mutlu, her gördüğüm şey ve her yaşadığım durum, zorluklar, sıkıntılar, dünyanın 4 bir köşesinden gelen siyah, beyaz değişik çehreler, yüz yüze geldiğimde öz kardeşim gibi içimden sevdiğim o akan hüccacın koşuşturmaları arasında notlarımı almaya çalışıyorum. 14 aralık Cuma 2007
Sabah kahvaltıyı yapıp çıktım. Biraz vücudum üşütmekten kırıktı. Hüsniye hanımı odasında bulamayınca telefonun arızasından dolayı haber veremedim. Gelen türksab arabasına bindim. İfrad haccına niyetlenmiş bir kardeşimiz ihramlıydı yanına oturttu. Hemen arkada ki koltukta Mehmet evirgen hocamız selam verdi. Sana bir sır söyleyeyim namazdan hemen tavaf alanına inebilirsen sonra koşa koşa tavaf yaparsın dedi. İnşallah değerlendirmeye çalışacağım dedim. Gelen araba yol yoğunluğundan mescidi cin de indirdi. Kalabalık hüccac konvoyuyla kabe i muazzamaya girdim selam verdim. O içinde bulunduğum kalabalık nereye giderse bende oraya gitmek zorundaydım, çıkılmıyordu. Yürüyen merdivenlerle yukarı, aşağı indikten sonra vesileyle hiç görmediğim yerleri görmüş oldum ve sonra kendimi kabenin kapı tarafında olduğumu görünce anladım yerimizi. Nijeryalı Muhammed kardeşimin yanına selam vererek oturdum. Namaz hazırlığı için hüccac aktarılıyordu. Ben oturacak en güzel yeri bulmuştum ve oturmuştum. Garip boşa oturmayı memlekette de sevmezdi ya hani hemen Yasin-i şerifi, mülk ve nebe surelerini vedduhadan aşağı bazı kısa sureleri okudum. Çünkü herkes bir şeyler yapma gayretindeydi. Hutbe kürsüsü mikrafonlar hazırlanıyordu. Eşref-i sad vaktinin de girdiği zamandı Allah ü alem. Ellerimi açtım “Allahım senin hasta kulların var, günahının affını dileyen kulların var, rahmetine merhametine sığınan kulların var.28 yıldır beyti şerifin hasretini, sevgili habibin hz Muhammed mustafaya hayran kuyrukta bekleyen ve şuan nimetine kavuşan garip kulun var Allah’ım. Bu garip kulunu derme çatma halleriyle 4 emanet evladım var. Allahım biricik anam var Allahım. Son anlarda korkulacak hastalık durumuna benzer hastalığa düçar olmuş yine de haline şükreden Mehmet ve Fatma oğlu Süleyman kulun var Allah ım. Sana iltica ediyorum, sana yalvarıyorum Allahım. Sen nasıl razı isen sen nasıl hoşnut isen sen nasıl memnun kalan kullarına rahmet nazarıyla bakacak isen bizleri ve ümmeti Muhammedi öyle kalıplarda posasından temizlenmiş mutmain kalp, mutmain nefse erdir Allah ım. Hayırlı evlat isteyenlere hayırlı rızk isteyenlere, sağlık sıhhat isteyenlerine, ilahi emirlerinin ehemmiyetini bilip yerine getirmekte zorlanan kullarına kolaylıklar ver Allah ım diye duam bitmek üzere iken ezan okundu. İki rekat sünnet ancak kılmıştım ki iç ezan okundu. Kabe imamı hemen karşımda beyaz entarisi kırmızılı şalıyla beyaz seyyar mimberde kabenin gölgesinde hutbe okuyordu. Ben okunan ayet ve hadis ibarelerini birde ibadallah, ittegullah, ey Allah ın kulları Allah tan onu görüyor gibi korkun ve itaat edin dedikten sonra çok şeyler söylüyordu bende amin diyordum. Bu imamlık makamına ermiş Allah rasulünün vekili benim kötülüğüme bir şeyler söyleyecek değildi ya. O sevgililer sevgilisinin imamı kabe i muazzamanın imamı her haliyle canlı, perdesiz, naklen‘siz, dünya gözünün önünde aman Allah ım! Bu nasıl şükürle ödenecek bir nimet Allah ım. Hamd olsun rabbim. Hutbe bitti namazı kıldık. Farzın selamından sonra müezzin cenaze namazı kılınacağını duyurdu. Cenaze namazı da aynen bizim ki gibi kılındı. O cenabı Allahın beytinde allah’ına kavuşan bu kardeşlerimize kendi halimle duada bulundum. Sonra cemaat güneşte ısınmanın verdiği hazla haremin tavaf mevkiinde ayrılıyorlardı. Ben biraz sabrettim Mehmet evirgen hocamın sözü aklımdan çıkmamıştı. Hemen niyetlendim bütün insanların af ve selameti için diğer ülkelerde zulme uğrayan kardeşlerimizin cefalarının sona ermesi için niyetlendim. Santim santim yürünen o tavaf alanı bana otoban yol gibi geldi. Koştura koştura dua ederek 6.say’ı tamamladım. 7. Say’a başladım. Bismillahi allahü ekber dedim. Birde baktım ki 15 yıldır hiç yanımdan ayrılmayan, hayr işlemeye yardım eden, Allahımın emaneti Hüsniye hanım yanımda yoktu. O 7. Şavtı bitirinceye kadar onun içinde dua ettim.çünkü ben kendisinden razıyım Allah ta ondan razı olsun. Benim koşa koşa zevkle tamamladığım tavafın sevabından onun hayr hazinesine dahil etsin inşallah. Şimdi bu notlarımı yazarken ikindi vakti yaklaştı. Namaz hazırlığı başladı ev sahibi misafirlerini en iyi şekilde memnun etmek için birçok nimetleriyle mükafatlandırıyor. Acıkma hissini tuvalet ihtiyacını çoluk çocuk derdini, ev dam tasasını, lüzumsuz düşüncelerle meşguliyeti kaldırıyor. Sanki rabbim beytte insanların kendisinden başka şeyle meşgul olmasını kıskanıyor. Kalblere kendi nurunun nakşını işleyerek en iyi şekilde misafirleriyle bizzat sümme haşa sanki kendi zatından kullarına hizmet ediyor gibi. Bu hüccac da tabi bunun farkında olmalı ki insanların kabe karşısında hali değişik ama herkes aynı sevda da, vefa borcunu ödemeye çalışıyor, şükretmeye çalışıyor. Rabbim hepsinden razı olsun. Memleketlerimize döndüğümüzde kabenin o mübarek görüntüsüne gölge düşürmesin.
Bismillahirrahmenirrahiym. Rabbimin izniyle bugün kabe de ilk Cuma namazım. Sırtımın hiç kuru yeri kalmamış vaziyette, sırtıma namazlamı bürüyerek, vantilatörün havasından kendimi korumaya çalışarak yan gözümle kabe i muazzamanın kapısını hacerül evsedi iç alemimde olan 28 yıllık hasretimi gidererek veya gidermeye çalışarak açıkmış, ağlayan yavrunun anne kucağında ki sevinci gibi. Kendimi 50 yıllık hayatımın en güzel, zevkli, mutlu, her gördüğüm şey ve her yaşadığım durum, zorluklar, sıkıntılar, dünyanın 4 bir köşesinden gelen siyah, beyaz değişik çehreler, yüz yüze geldiğimde öz kardeşim gibi içimden sevdiğim o akan hüccacın koşuşturmaları arasında notlarımı almaya çalışıyorum. 14 aralık Cuma 2007
Sabah kahvaltıyı yapıp çıktım. Biraz vücudum üşütmekten kırıktı. Hüsniye hanımı odasında bulamayınca telefonun arızasından dolayı haber veremedim. Gelen türksab arabasına bindim. İfrad haccına niyetlenmiş bir kardeşimiz ihramlıydı yanına oturttu. Hemen arkada ki koltukta Mehmet evirgen hocamız selam verdi. Sana bir sır söyleyeyim namazdan hemen tavaf alanına inebilirsen sonra koşa koşa tavaf yaparsın dedi. İnşallah değerlendirmeye çalışacağım dedim. Gelen araba yol yoğunluğundan mescidi cin de indirdi. Kalabalık hüccac konvoyuyla kabe i muazzamaya girdim selam verdim. O içinde bulunduğum kalabalık nereye giderse bende oraya gitmek zorundaydım, çıkılmıyordu. Yürüyen merdivenlerle yukarı, aşağı indikten sonra vesileyle hiç görmediğim yerleri görmüş oldum ve sonra kendimi kabenin kapı tarafında olduğumu görünce anladım yerimizi. Nijeryalı Muhammed kardeşimin yanına selam vererek oturdum. Namaz hazırlığı için hüccac aktarılıyordu. Ben oturacak en güzel yeri bulmuştum ve oturmuştum. Garip boşa oturmayı memlekette de sevmezdi ya hani hemen Yasin-i şerifi, mülk ve nebe surelerini vedduhadan aşağı bazı kısa sureleri okudum. Çünkü herkes bir şeyler yapma gayretindeydi. Hutbe kürsüsü mikrafonlar hazırlanıyordu. Eşref-i sad vaktinin de girdiği zamandı Allah ü alem. Ellerimi açtım “Allahım senin hasta kulların var, günahının affını dileyen kulların var, rahmetine merhametine sığınan kulların var.28 yıldır beyti şerifin hasretini, sevgili habibin hz Muhammed mustafaya hayran kuyrukta bekleyen ve şuan nimetine kavuşan garip kulun var Allah’ım. Bu garip kulunu derme çatma halleriyle 4 emanet evladım var. Allahım biricik anam var Allahım. Son anlarda korkulacak hastalık durumuna benzer hastalığa düçar olmuş yine de haline şükreden Mehmet ve Fatma oğlu Süleyman kulun var Allah ım. Sana iltica ediyorum, sana yalvarıyorum Allahım. Sen nasıl razı isen sen nasıl hoşnut isen sen nasıl memnun kalan kullarına rahmet nazarıyla bakacak isen bizleri ve ümmeti Muhammedi öyle kalıplarda posasından temizlenmiş mutmain kalp, mutmain nefse erdir Allah ım. Hayırlı evlat isteyenlere hayırlı rızk isteyenlere, sağlık sıhhat isteyenlerine, ilahi emirlerinin ehemmiyetini bilip yerine getirmekte zorlanan kullarına kolaylıklar ver Allah ım diye duam bitmek üzere iken ezan okundu. İki rekat sünnet ancak kılmıştım ki iç ezan okundu. Kabe imamı hemen karşımda beyaz entarisi kırmızılı şalıyla beyaz seyyar mimberde kabenin gölgesinde hutbe okuyordu. Ben okunan ayet ve hadis ibarelerini birde ibadallah, ittegullah, ey Allah ın kulları Allah tan onu görüyor gibi korkun ve itaat edin dedikten sonra çok şeyler söylüyordu bende amin diyordum. Bu imamlık makamına ermiş Allah rasulünün vekili benim kötülüğüme bir şeyler söyleyecek değildi ya. O sevgililer sevgilisinin imamı kabe i muazzamanın imamı her haliyle canlı, perdesiz, naklen‘siz, dünya gözünün önünde aman Allah ım! Bu nasıl şükürle ödenecek bir nimet Allah ım. Hamd olsun rabbim. Hutbe bitti namazı kıldık. Farzın selamından sonra müezzin cenaze namazı kılınacağını duyurdu. Cenaze namazı da aynen bizim ki gibi kılındı. O cenabı Allahın beytinde allah’ına kavuşan bu kardeşlerimize kendi halimle duada bulundum. Sonra cemaat güneşte ısınmanın verdiği hazla haremin tavaf mevkiinde ayrılıyorlardı. Ben biraz sabrettim Mehmet evirgen hocamın sözü aklımdan çıkmamıştı. Hemen niyetlendim bütün insanların af ve selameti için diğer ülkelerde zulme uğrayan kardeşlerimizin cefalarının sona ermesi için niyetlendim. Santim santim yürünen o tavaf alanı bana otoban yol gibi geldi. Koştura koştura dua ederek 6.say’ı tamamladım. 7. Say’a başladım. Bismillahi allahü ekber dedim. Birde baktım ki 15 yıldır hiç yanımdan ayrılmayan, hayr işlemeye yardım eden, Allahımın emaneti Hüsniye hanım yanımda yoktu. O 7. Şavtı bitirinceye kadar onun içinde dua ettim.çünkü ben kendisinden razıyım Allah ta ondan razı olsun. Benim koşa koşa zevkle tamamladığım tavafın sevabından onun hayr hazinesine dahil etsin inşallah. Şimdi bu notlarımı yazarken ikindi vakti yaklaştı. Namaz hazırlığı başladı ev sahibi misafirlerini en iyi şekilde memnun etmek için birçok nimetleriyle mükafatlandırıyor. Acıkma hissini tuvalet ihtiyacını çoluk çocuk derdini, ev dam tasasını, lüzumsuz düşüncelerle meşguliyeti kaldırıyor. Sanki rabbim beytte insanların kendisinden başka şeyle meşgul olmasını kıskanıyor. Kalblere kendi nurunun nakşını işleyerek en iyi şekilde misafirleriyle bizzat sümme haşa sanki kendi zatından kullarına hizmet ediyor gibi. Bu hüccac da tabi bunun farkında olmalı ki insanların kabe karşısında hali değişik ama herkes aynı sevda da, vefa borcunu ödemeye çalışıyor, şükretmeye çalışıyor. Rabbim hepsinden razı olsun. Memleketlerimize döndüğümüzde kabenin o mübarek görüntüsüne gölge düşürmesin.
Etiketler:
hac hatıraları,
hacerül esved,
kabe,
mekke medine
11 Temmuz 2010 Pazar
hac hatıraları 5
devamı...
13 aralık Perşembe gecesi saat 3de kalktım yalnız kabe ye geldim. Bir tavaf tamamladım. Sabah ezanının 1.si okunmamıştı 2.tavafa niyetlendim.6.şavt tamamlandı kabe imamının hemen arkasına saf düzeninin içine sıkıştım 2. Ezan okundu. Müezzin ve imam önümdeydi. Namazımı kısa boylu imamın 10 kadar asker görevli nezaretinde kıldırdığını gördüm.namazdan sonra imam askerler korumasında kabenin hilal bölümüne geçti cenaze namazı kılındı bu notları ondan sonra sabah 06 07 arası kabede yeşil ışıklar tarafından kabeyi izleyerek yazmaya çalıştım.rabbim notlarımı halis muhlis kıla inş. Öğle namazını kıldırma sırası Eskişehir vaizi İsmail yıldırım hocamın sırasıydı. Namazdan sonra haccı olma imkanını veren cenabı Allaha hakikaten şüketmesini bilmeli. Şu güzel vakitlerimizi inçik boncukla harcamamalıyız dedi. Önümüzde Arafat yolculuğumuz var.maddem ve manen hazırlanalım hakiki hacı olup hacı gibi ömrümüzün sonuna kadar hakiki hacı kalalım,son nefesimizde kelime i tevhidi kelime i şehadeti okuyarak fani alemden ebedi aleme göç edelim dedi Allah ondan razı olsun. Kendisine teşekk,ür ettikten sonra “hocam ben 9 senedir hacca hazırlanıyorum burada sormam gereken bir durum var: evet buyur dedi :akşam 3 den sonra tavaftaydım 7 şavt 1 tavafı tamamladım.son bismillahiallahüekberden sonra ayakta duamı yaptım zemzemi mi içtim.yine ikinci tavafa niyetlendim.6.şavtta 1.ezan okundu saf düzeni ne geçilmeye başlanmıştı hedefim olansa kabe imamının hemen arkasında namaz kılmaktı.hacerül esved tarafına kabe kapısı önüne çöktüm.hemen önümemikrafonları, imamı ve müezzini görevli askerler getirdi. Sabah namazını kabenin altından en üstüne kadar altın oluğun parlaklığına bakarak, o kabe örtüsüne insanların yaptığı gibi kaşlarını öpüp feryadı zikirlerine temaşa ederek sabah namazımı o küçük boylu kabe imamının ardında kıldım. “ oldu mu dedim: tamam olur dedi. Sonra Eskişehirli Fikret kardeşimi aradım.birbirimize dua teahüdün de bulunduk. Sonra hüsniye H. Öğle yemeği için 9.kat 4.dairede buluştuk. Ihlamur içtik, salça, zeytinyağı, ekmek yedik hamdolsun. Kardeşim Halil İbrahim aradı, hal hatır soruştuk selamlaştık. Şimdi ikindi namazı için otel mescidinde cemaat toplanıyor. İkindi namazını kıldıktan sonra hemen hazırlanıp harem yolunu tuttum. TÜRKSAB arabasına bindim. Direk Allah rasulünün evinin yanına getirdi. Hemen aceleyle 2. Kata çıktım. Seccademi serdim, dibimde Avusturyalı (elazığlı) kardeşim oturdu. Biraz bilgi alışverişi yaptık daha iyi olur dedik. Akşam namazından sonra hacerül esved’in karşısına oturdum. Kabenin yürekleri ateşleyen duruşu, hacerül evsedin nur saçışı, hüccacın tavaf akışına baktıkça insan ordan yok olup gidiyor. O ümmeti Muhammedin kardeşçe kaynaşması, dilleri ırkları başkada olsa İslam kardeşliği zirveye taşınıyor. Anlaşmak için: “ya hac sabr, ya hac haram, hac tarik” işte bu 3 kelime anlaşmaya yetiyor. Tabi lisan bilenlerin durumu başka; önüme oturan 3 kadın ki İranlıydı galiba arkamdan bir kişi “muhazatı nisa salah’ı bozar” dedi. O kadınlar hemen kalkıp gittiler. Ezan okundu hemen huşu ile namazımızı kıldık. İmam bakara suresinin son üç ayetini okudu.2+1
Bu güzel notlarımı 13 Aralık Perşembe günü 19:30 - 20:00arası yeşil ışığın üstünde 2. Katta yazdım. Namazdan önce Eyüp kardeşimi aradım. Gel yanımda bir kişilik yer var diyecektim bulunamadı. İnşallah başka zaman... Kabe de ezanı Muhammedi okunurken o güzel davet sesini anama dinletmek istedim. Telefon açıldı fakat anam oğlum diyor ben ana diyorum bir türlü anlaşamadık. Ne hikmetse telefon sesi karşıya göndermiyordu. Bir sebebi olsa gerek. Rabbim o mübarek kıldığı beyti şerif hürmetine, milyonlarca kişinin yalvarışları yüzü suyu hürmetine ömrümüzün sonuna kadar iç ve dış alemimizi nurlu kılsın. İnşallah...
hayırlı akşamlar. devamı yarın inşallah:)
sağlıcakla kalın.
13 aralık Perşembe gecesi saat 3de kalktım yalnız kabe ye geldim. Bir tavaf tamamladım. Sabah ezanının 1.si okunmamıştı 2.tavafa niyetlendim.6.şavt tamamlandı kabe imamının hemen arkasına saf düzeninin içine sıkıştım 2. Ezan okundu. Müezzin ve imam önümdeydi. Namazımı kısa boylu imamın 10 kadar asker görevli nezaretinde kıldırdığını gördüm.namazdan sonra imam askerler korumasında kabenin hilal bölümüne geçti cenaze namazı kılındı bu notları ondan sonra sabah 06 07 arası kabede yeşil ışıklar tarafından kabeyi izleyerek yazmaya çalıştım.rabbim notlarımı halis muhlis kıla inş. Öğle namazını kıldırma sırası Eskişehir vaizi İsmail yıldırım hocamın sırasıydı. Namazdan sonra haccı olma imkanını veren cenabı Allaha hakikaten şüketmesini bilmeli. Şu güzel vakitlerimizi inçik boncukla harcamamalıyız dedi. Önümüzde Arafat yolculuğumuz var.maddem ve manen hazırlanalım hakiki hacı olup hacı gibi ömrümüzün sonuna kadar hakiki hacı kalalım,son nefesimizde kelime i tevhidi kelime i şehadeti okuyarak fani alemden ebedi aleme göç edelim dedi Allah ondan razı olsun. Kendisine teşekk,ür ettikten sonra “hocam ben 9 senedir hacca hazırlanıyorum burada sormam gereken bir durum var: evet buyur dedi :akşam 3 den sonra tavaftaydım 7 şavt 1 tavafı tamamladım.son bismillahiallahüekberden sonra ayakta duamı yaptım zemzemi mi içtim.yine ikinci tavafa niyetlendim.6.şavtta 1.ezan okundu saf düzeni ne geçilmeye başlanmıştı hedefim olansa kabe imamının hemen arkasında namaz kılmaktı.hacerül esved tarafına kabe kapısı önüne çöktüm.hemen önümemikrafonları, imamı ve müezzini görevli askerler getirdi. Sabah namazını kabenin altından en üstüne kadar altın oluğun parlaklığına bakarak, o kabe örtüsüne insanların yaptığı gibi kaşlarını öpüp feryadı zikirlerine temaşa ederek sabah namazımı o küçük boylu kabe imamının ardında kıldım. “ oldu mu dedim: tamam olur dedi. Sonra Eskişehirli Fikret kardeşimi aradım.birbirimize dua teahüdün de bulunduk. Sonra hüsniye H. Öğle yemeği için 9.kat 4.dairede buluştuk. Ihlamur içtik, salça, zeytinyağı, ekmek yedik hamdolsun. Kardeşim Halil İbrahim aradı, hal hatır soruştuk selamlaştık. Şimdi ikindi namazı için otel mescidinde cemaat toplanıyor. İkindi namazını kıldıktan sonra hemen hazırlanıp harem yolunu tuttum. TÜRKSAB arabasına bindim. Direk Allah rasulünün evinin yanına getirdi. Hemen aceleyle 2. Kata çıktım. Seccademi serdim, dibimde Avusturyalı (elazığlı) kardeşim oturdu. Biraz bilgi alışverişi yaptık daha iyi olur dedik. Akşam namazından sonra hacerül esved’in karşısına oturdum. Kabenin yürekleri ateşleyen duruşu, hacerül evsedin nur saçışı, hüccacın tavaf akışına baktıkça insan ordan yok olup gidiyor. O ümmeti Muhammedin kardeşçe kaynaşması, dilleri ırkları başkada olsa İslam kardeşliği zirveye taşınıyor. Anlaşmak için: “ya hac sabr, ya hac haram, hac tarik” işte bu 3 kelime anlaşmaya yetiyor. Tabi lisan bilenlerin durumu başka; önüme oturan 3 kadın ki İranlıydı galiba arkamdan bir kişi “muhazatı nisa salah’ı bozar” dedi. O kadınlar hemen kalkıp gittiler. Ezan okundu hemen huşu ile namazımızı kıldık. İmam bakara suresinin son üç ayetini okudu.2+1
Bu güzel notlarımı 13 Aralık Perşembe günü 19:30 - 20:00arası yeşil ışığın üstünde 2. Katta yazdım. Namazdan önce Eyüp kardeşimi aradım. Gel yanımda bir kişilik yer var diyecektim bulunamadı. İnşallah başka zaman... Kabe de ezanı Muhammedi okunurken o güzel davet sesini anama dinletmek istedim. Telefon açıldı fakat anam oğlum diyor ben ana diyorum bir türlü anlaşamadık. Ne hikmetse telefon sesi karşıya göndermiyordu. Bir sebebi olsa gerek. Rabbim o mübarek kıldığı beyti şerif hürmetine, milyonlarca kişinin yalvarışları yüzü suyu hürmetine ömrümüzün sonuna kadar iç ve dış alemimizi nurlu kılsın. İnşallah...
hayırlı akşamlar. devamı yarın inşallah:)
sağlıcakla kalın.
10 Temmuz 2010 Cumartesi
hac hatıraları 4
devamı...
9 aralık Pazar günü sabah namazından sonra Karslı arkadaşımızla gittik 4 kişi tavafımızı yaptık döndük. Akşam yemeğinden önce ben Hüsniye hanımı istsrahat için bıraktım. Açıkgöz Hacı Bahattini kiristal otelde buldum Kabeye beraber gittik.orda ayrıldık.ben bu defa yalnız girdim.2. Tavafı atamamladım Kabenin duvarına sürtüne sürtüne Hacerülesvet e el sürdüm Kabe Hilal e girdim.Çıktım Zemzem içtim. Dua namazımı tamamladım. Bu iki günlük hatıralarımı not ettim anamı aradım. Mürüvvet hanımla oturuyormuş Eyüp ustaya selam söyledim. Anam: benim hacı oğlum Kabe ye bak ananı hatırla aklına dua et dedi. Aynen öyle yapıyorum dedim. 9 Aralık paar sabah Hüsniye Hanım la beraber gittik. Tavaf ettik. Merve tarafından Kabe yi seyrettikü, Zemzemlerimizi içtik otele döndük. Akşam otel mescidindeki Ankara kafile başkanı sohbetini dinledik.
11 Aralık Salı günü sabehleyin kafile mescidi, cin ve cennetl Muallayı ziyaret ettik . Mümin Şener hocam bu ziyaret yerleri hakkında bilgi verdi. Allah razı olsun Kabe ye 2 kilometere kadar olan bu ziyareti Kabeden başlayarak yaya gidip geldik. Öğle guruptan ayrılıp hızlı gelerek Kabe nin içinde kılmaya gayret ettik. Namazdan sonra Ömer kapısında torbamızdaki azığımızı yedik. Eve döndük. Hüsniye hanımın ayaklarının şişliğinden dolayı istirahete çekilmişti. Gece 2 kallttım Kabeye gittim çok sıkışıktı. Allahın izniyle tavafımı tamamladım. Hacerüesvet in dibinden yeşil ışık istikameti olan yani yeşil ışıkların altında, o geniş Revak direğinini dibinde Kabeyi Hacerülesveti seyreyledim. İlk halin hazzıyla sabah namazımı kıldım.
12 Aralık Çarşamba eve geldim. Öğlen namazı otel mescidinde kılındı. Kafile başkanı Mümin Şener hocam imam 3. Gurup başkanı Ali Sarıca da müezzindi. Namazdan sonra Mümin Hocam hacı adaylarına biraz nasihatta bulundu. İsraf temizlik sabırsızlık meselelerinin önemini anlattı. Buradan giderken herkesin bir sünnet alışkanlığı olsun sakal bıyık misvak ayakta bevl yapmama sokağa tükürmeme gibi dedi. Sonra Bergamalı hacı Cengiz abiyle telefonla görüştük birbirimizi selam ve hayır dualarla yad ettik. İkindi namazını otel mescidinde kıldık. Hüsniye hanım ayaklarının şişmesinden dolayı biraz nazlanarakta olsa Kabeye benimle gelmeye razı oldu. Akşamın vakti daralıyordu otobüsten inince hüsniye Hanımın elinden tutup birazcık cekerek çaktırmadan Kabenin bahçe havlusuna girdik. Biraz gidince hemen çöktük ve hemen ezan-ı Muhammediye okunmaya başladı kıraatei ve sesi çok güzel bir imam vardı. Birinci rekatte kısa surelerden 2.rekatte Fecr suresimiydi bilemedim, ama ayetin kendisini ve mealini çok iyi hatırladım(Ey mutmaine olmuş nefs Rabbin senden razı sen Rabbinde razı olarak gel,ü cennetime dahil ol.) Diyordu. Birden kendimi tutamadım gözyaşlarına büründüm. Daha önce 1983 yılında yayla köyde hacı nuri abinin hayır cemiyetinde sabah namazında o zamanımızın müftüsü m. Emin parlak türk hocam aynı ayetleri okumuştu. Namazdan sonra merhum İbrahim yılmaz efendimiz r.a müftü, hocamızdan ayetin açıklamasını istedi oda anlattı. Sonra efendi hz daha sırlı bir şekilde anlattı. Mutmaine ulaşmış bir nefsten Allah razı ve cennet kapılarının açık olduğunu bildiriyordu.bir m,ümin kişi Allah cc rızasından başka ne dileyebilirdi ki. Rabbim kabul etsin kabede kıldığımız o akşam namazı çok farklıydı. Sonra tavafa girdik. Yeşil ışıktan başladık kü,tahyalı iki hacı karı koca onlarda bizimle başlamışlar, 6. Şavtta yatsı ezanı olmaya başladı.altın oluk tarafında ,kabenin pek yakınında namaz için çöktü,k.yatsı ezanı olurken anamı aradım.kabede ezan okunurken cep telefonları çalışmıyormuş.ne hikmetse kaaide i ahire de selam vermeden telefon çaldı.selamdan sonra o noyu aradım kimsin dedim anammış.sevindik.atlın oluğun altında yatsı namazıo kılıyorum dedim.allaha hamd olsun.
hayırlı akşamlar:) sağlıcakla...
9 aralık Pazar günü sabah namazından sonra Karslı arkadaşımızla gittik 4 kişi tavafımızı yaptık döndük. Akşam yemeğinden önce ben Hüsniye hanımı istsrahat için bıraktım. Açıkgöz Hacı Bahattini kiristal otelde buldum Kabeye beraber gittik.orda ayrıldık.ben bu defa yalnız girdim.2. Tavafı atamamladım Kabenin duvarına sürtüne sürtüne Hacerülesvet e el sürdüm Kabe Hilal e girdim.Çıktım Zemzem içtim. Dua namazımı tamamladım. Bu iki günlük hatıralarımı not ettim anamı aradım. Mürüvvet hanımla oturuyormuş Eyüp ustaya selam söyledim. Anam: benim hacı oğlum Kabe ye bak ananı hatırla aklına dua et dedi. Aynen öyle yapıyorum dedim. 9 Aralık paar sabah Hüsniye Hanım la beraber gittik. Tavaf ettik. Merve tarafından Kabe yi seyrettikü, Zemzemlerimizi içtik otele döndük. Akşam otel mescidindeki Ankara kafile başkanı sohbetini dinledik.
11 Aralık Salı günü sabehleyin kafile mescidi, cin ve cennetl Muallayı ziyaret ettik . Mümin Şener hocam bu ziyaret yerleri hakkında bilgi verdi. Allah razı olsun Kabe ye 2 kilometere kadar olan bu ziyareti Kabeden başlayarak yaya gidip geldik. Öğle guruptan ayrılıp hızlı gelerek Kabe nin içinde kılmaya gayret ettik. Namazdan sonra Ömer kapısında torbamızdaki azığımızı yedik. Eve döndük. Hüsniye hanımın ayaklarının şişliğinden dolayı istirahete çekilmişti. Gece 2 kallttım Kabeye gittim çok sıkışıktı. Allahın izniyle tavafımı tamamladım. Hacerüesvet in dibinden yeşil ışık istikameti olan yani yeşil ışıkların altında, o geniş Revak direğinini dibinde Kabeyi Hacerülesveti seyreyledim. İlk halin hazzıyla sabah namazımı kıldım.
12 Aralık Çarşamba eve geldim. Öğlen namazı otel mescidinde kılındı. Kafile başkanı Mümin Şener hocam imam 3. Gurup başkanı Ali Sarıca da müezzindi. Namazdan sonra Mümin Hocam hacı adaylarına biraz nasihatta bulundu. İsraf temizlik sabırsızlık meselelerinin önemini anlattı. Buradan giderken herkesin bir sünnet alışkanlığı olsun sakal bıyık misvak ayakta bevl yapmama sokağa tükürmeme gibi dedi. Sonra Bergamalı hacı Cengiz abiyle telefonla görüştük birbirimizi selam ve hayır dualarla yad ettik. İkindi namazını otel mescidinde kıldık. Hüsniye hanım ayaklarının şişmesinden dolayı biraz nazlanarakta olsa Kabeye benimle gelmeye razı oldu. Akşamın vakti daralıyordu otobüsten inince hüsniye Hanımın elinden tutup birazcık cekerek çaktırmadan Kabenin bahçe havlusuna girdik. Biraz gidince hemen çöktük ve hemen ezan-ı Muhammediye okunmaya başladı kıraatei ve sesi çok güzel bir imam vardı. Birinci rekatte kısa surelerden 2.rekatte Fecr suresimiydi bilemedim, ama ayetin kendisini ve mealini çok iyi hatırladım(Ey mutmaine olmuş nefs Rabbin senden razı sen Rabbinde razı olarak gel,ü cennetime dahil ol.) Diyordu. Birden kendimi tutamadım gözyaşlarına büründüm. Daha önce 1983 yılında yayla köyde hacı nuri abinin hayır cemiyetinde sabah namazında o zamanımızın müftüsü m. Emin parlak türk hocam aynı ayetleri okumuştu. Namazdan sonra merhum İbrahim yılmaz efendimiz r.a müftü, hocamızdan ayetin açıklamasını istedi oda anlattı. Sonra efendi hz daha sırlı bir şekilde anlattı. Mutmaine ulaşmış bir nefsten Allah razı ve cennet kapılarının açık olduğunu bildiriyordu.bir m,ümin kişi Allah cc rızasından başka ne dileyebilirdi ki. Rabbim kabul etsin kabede kıldığımız o akşam namazı çok farklıydı. Sonra tavafa girdik. Yeşil ışıktan başladık kü,tahyalı iki hacı karı koca onlarda bizimle başlamışlar, 6. Şavtta yatsı ezanı olmaya başladı.altın oluk tarafında ,kabenin pek yakınında namaz için çöktü,k.yatsı ezanı olurken anamı aradım.kabede ezan okunurken cep telefonları çalışmıyormuş.ne hikmetse kaaide i ahire de selam vermeden telefon çaldı.selamdan sonra o noyu aradım kimsin dedim anammış.sevindik.atlın oluğun altında yatsı namazıo kılıyorum dedim.allaha hamd olsun.
hayırlı akşamlar:) sağlıcakla...
9 Temmuz 2010 Cuma
devamı...
Hüsniye hanım: şimdi bu insanlar hava sıcak olunca çekilir biz seninle iki kişi rahat rahat insanlan dokunmak istediği yere (HACERÜL ESVED’e)dokunuruz dedi. İkinci kata çıktık yeşil ışıgın üstünden kabeyi seyretmeye başladık. Biz kabenin çecresinin tenhalaşmasını beklerken ikinci hat bile tavaf edenleri almaz oldu.bayan polis gelip yallah yallah haram,tavaf yeri dedi.biraz daha geriye çekti bizi.kabeyi seyretmeye ordan devam ettik.telefonla anamı aradım.konyada ki doktor damadımızı aradık.dünyanın kalbi kabe’den konya ya selam deyince sürpriz gibi oldu.onlarda 4 gün sonra kabeye geleceklerini söyledi.memnuniyetlerini arz ettiler.kabede buluşmak üzüre deyip selamlaşıp telefonumuzu kapattık.Mekkede kaldığımız otel köprütül ravza cad. Şişe semtinde Yusuf nazirinin (fındık9)oteli 9noludayız.otelde 6 kafile var.1950 kişi civarında hacı var.istanbul 5 kafile bşk Selami Özcan İzmir 2.kafile başkanı celil karaca İzmir 20. Kafile bşk Mümin Şener Ankara ve Eskişehir 41.kafile bşk Eskişehir merkez vaizi İsmail yıldırım.adana 18.kafile bşk İmran kılıç Isparta 4.kafile bşk İsmail keskin hocalarımız görevliydiler.canla başla görevlerini yerine getirmeye çalıştılar.rabbim hepsinden ve hacılardan razı olsun inşallah.
8 aralık cumartesi akşam yemeğinden sonra kafile bşk mümin Şener hocamızın önderliğinde tavafa gittik. İsmail kapısından girdik yeşil ışıktan niyetlenip tavafa başladık makamı İbrahim civarında tamamladık. Namazımızı kıldık zemzem içtik. Yine İsmail kapısından topluca çıktık. Son anda oradan ayrılmayı canım istemedi kafile bşk hocam biz kalsak olmaz mı dedim. Siz bilirsiniz serbestsiniz dedi. hüsniye hanımla aynı kapıdan giriş yaptık .tavaf ettik sonra beyti şerifi seyredebilecegimiz Osmanlı revaklarının altına oturduk.evden ayrılırken hatim dua emanetlerimiz vardı.onların hepsini beyti şerifi seyrede seyrede hediye ettik.geçen isimleri künyeleri ile ALLAH ccye arz ettik.her emanetin ihtiyaç sebebini söyleyerek.allahım ne olur lutfedi ver diye dua ettik. Her dua sahibini durumu kabenin siyah örtüsünü durumu ile çakışınca hüccacın tavafı orta asyada ki tusinami dalgaları gibi büyüyünce rabbimin rahmet kapıları sonuna kadar açılınca gönül alemlerimizde hiç duyulmadık haz ve muhabbet hasıl oldu.hüsniye hanımda sol dizimin dibinde aynı şeylerin farkında idi.bir müddet sonra silkelenip kendimize geldik.hemen aklıma kardeşim halil ibrahim geldi.hac görevinin geriye atılmayacağını kendisine emir vari bir stille söyledim.onun ‘tamam abi’ deyişleri bile bana az geliyordu.gönlüm ‘şimdi sen niye benim yanımda değilsin’ der gibi oldu.bana darıldı mı bilmiyorum.o heyecanla büyük kızım aliyeyi aradım.geniş dua çerçevesinin içine dahil ettiğimi söyledim.onlarda benim sağlık ve sıhhatime duada bulundular.o heyecanım hala yatışmamıştı. Havva teyzemi aradım, çocuklarına(ismailine, elifine, fatihine, haticesine, ümmühan’ı na) dua ettiğimi söyledim. Çok sevindi...
Vakit ilerlemişti. Gidelim sabah gelelim dedik. Aynı kapıdan çıktığımızı düşünerek yürüdük. Fakat ilk gördüğümüz yerler olmadığını fark edince yolun yanlış yerinde olduğumuzu anladık. Askere sorduk yine çıkaramadık... Sonra türk hacısıyla karşılaştık. Hanımıyla umre yapmışmış, Kütahyalılarmış.biz yine sıkılarak yolu sorduk misafiriz yolu çıkaramadık dedik.tarif ettiler bulduk.ikimizde bu ne biçim şey,olacak şey mi dedik. Hüsniye hanım bu iş Rabia tül adeviyyenin evine giren hırsızın çıkarken girdiği kapıyı bulamayısına benziyor dedi. Çünkü cenabı ALLAH bizim on yıldan beri hac mızıltımıza şahitti şimdi ben sizi beytime misafir etmişken sizler niye vefa borcunuzu ödemiyorsunuz der gibi olduğunu hissettik. RABBİM affetsin.
devamı yarın:) hayırlı günler
hayırlı cumalar:)
Hüsniye hanım: şimdi bu insanlar hava sıcak olunca çekilir biz seninle iki kişi rahat rahat insanlan dokunmak istediği yere (HACERÜL ESVED’e)dokunuruz dedi. İkinci kata çıktık yeşil ışıgın üstünden kabeyi seyretmeye başladık. Biz kabenin çecresinin tenhalaşmasını beklerken ikinci hat bile tavaf edenleri almaz oldu.bayan polis gelip yallah yallah haram,tavaf yeri dedi.biraz daha geriye çekti bizi.kabeyi seyretmeye ordan devam ettik.telefonla anamı aradım.konyada ki doktor damadımızı aradık.dünyanın kalbi kabe’den konya ya selam deyince sürpriz gibi oldu.onlarda 4 gün sonra kabeye geleceklerini söyledi.memnuniyetlerini arz ettiler.kabede buluşmak üzüre deyip selamlaşıp telefonumuzu kapattık.Mekkede kaldığımız otel köprütül ravza cad. Şişe semtinde Yusuf nazirinin (fındık9)oteli 9noludayız.otelde 6 kafile var.1950 kişi civarında hacı var.istanbul 5 kafile bşk Selami Özcan İzmir 2.kafile başkanı celil karaca İzmir 20. Kafile bşk Mümin Şener Ankara ve Eskişehir 41.kafile bşk Eskişehir merkez vaizi İsmail yıldırım.adana 18.kafile bşk İmran kılıç Isparta 4.kafile bşk İsmail keskin hocalarımız görevliydiler.canla başla görevlerini yerine getirmeye çalıştılar.rabbim hepsinden ve hacılardan razı olsun inşallah.
8 aralık cumartesi akşam yemeğinden sonra kafile bşk mümin Şener hocamızın önderliğinde tavafa gittik. İsmail kapısından girdik yeşil ışıktan niyetlenip tavafa başladık makamı İbrahim civarında tamamladık. Namazımızı kıldık zemzem içtik. Yine İsmail kapısından topluca çıktık. Son anda oradan ayrılmayı canım istemedi kafile bşk hocam biz kalsak olmaz mı dedim. Siz bilirsiniz serbestsiniz dedi. hüsniye hanımla aynı kapıdan giriş yaptık .tavaf ettik sonra beyti şerifi seyredebilecegimiz Osmanlı revaklarının altına oturduk.evden ayrılırken hatim dua emanetlerimiz vardı.onların hepsini beyti şerifi seyrede seyrede hediye ettik.geçen isimleri künyeleri ile ALLAH ccye arz ettik.her emanetin ihtiyaç sebebini söyleyerek.allahım ne olur lutfedi ver diye dua ettik. Her dua sahibini durumu kabenin siyah örtüsünü durumu ile çakışınca hüccacın tavafı orta asyada ki tusinami dalgaları gibi büyüyünce rabbimin rahmet kapıları sonuna kadar açılınca gönül alemlerimizde hiç duyulmadık haz ve muhabbet hasıl oldu.hüsniye hanımda sol dizimin dibinde aynı şeylerin farkında idi.bir müddet sonra silkelenip kendimize geldik.hemen aklıma kardeşim halil ibrahim geldi.hac görevinin geriye atılmayacağını kendisine emir vari bir stille söyledim.onun ‘tamam abi’ deyişleri bile bana az geliyordu.gönlüm ‘şimdi sen niye benim yanımda değilsin’ der gibi oldu.bana darıldı mı bilmiyorum.o heyecanla büyük kızım aliyeyi aradım.geniş dua çerçevesinin içine dahil ettiğimi söyledim.onlarda benim sağlık ve sıhhatime duada bulundular.o heyecanım hala yatışmamıştı. Havva teyzemi aradım, çocuklarına(ismailine, elifine, fatihine, haticesine, ümmühan’ı na) dua ettiğimi söyledim. Çok sevindi...
Vakit ilerlemişti. Gidelim sabah gelelim dedik. Aynı kapıdan çıktığımızı düşünerek yürüdük. Fakat ilk gördüğümüz yerler olmadığını fark edince yolun yanlış yerinde olduğumuzu anladık. Askere sorduk yine çıkaramadık... Sonra türk hacısıyla karşılaştık. Hanımıyla umre yapmışmış, Kütahyalılarmış.biz yine sıkılarak yolu sorduk misafiriz yolu çıkaramadık dedik.tarif ettiler bulduk.ikimizde bu ne biçim şey,olacak şey mi dedik. Hüsniye hanım bu iş Rabia tül adeviyyenin evine giren hırsızın çıkarken girdiği kapıyı bulamayısına benziyor dedi. Çünkü cenabı ALLAH bizim on yıldan beri hac mızıltımıza şahitti şimdi ben sizi beytime misafir etmişken sizler niye vefa borcunuzu ödemiyorsunuz der gibi olduğunu hissettik. RABBİM affetsin.
devamı yarın:) hayırlı günler
hayırlı cumalar:)
7 Temmuz 2010 Çarşamba
HAC HATIRALARI
devamı...
HAC HATIRALARI:6 aralık 2007
6 aralık Perşembe günüydü. Bundan 42 yıl önce 1964 yılında bosköy deki evinden çıkıp köy mezarlığının duvarına yaslanarak receplili mehmet efendinin oğlu hacı müştak’ın yaptığı duada rabbimin rahmetinin sagnak sagnak o cemaatin üzerine indikten sonra vedalaşıp herşeyini allaha ısmarlayarak hac yolculuguna çıkan hacı İBRAHİM YILMAZ efendi hz gibi herşeyimizi allaha ısmarladık. Müftü hocam duamızı yaptı, cemaatte amiiiin dedi. Helalleştik. Arabamızla yola çıktık.saat19da halil ibrahimin evine vardık.acele yemegimizi yedik.hemen havalimanına gittik.işlemler bitti uçaga yerleştik.tam ihrama girerken efendimizin torunu ahmet içöz kardeşim aradı.hayır dualarla bozköylüler adına oda ugurladı.ALLAH RAZI OLSUN.
6 aralık 2007de saat 23:30da izmirden uçtuk.03:00cidde ye indik.o gün akşama kadar otellere yerleştirmeler sürdü.yatsı namazını otel mescidinde kıldıktan sonra 20 kafile toplanıp umre tavafı için beytül harama götürdüler.düzenli bir şekilde umre tavafı ve say’ımızı yaptık.otele döndük.8 aralık cumartesi günü sabah namazı otel mescidinde kılındı.Cenabı Allah’ın lutfuydu ki belki ömrümde ilk kez bu kadar haz alarak müezzinlik yapmıştım.sonra hemen ailem hüsniye hanımla birlikte kabe’ye gittik.sıkışık bir şekilde tavafımızı tamamladık.
devamı yarın...
HAC HATIRALARI:6 aralık 2007
6 aralık Perşembe günüydü. Bundan 42 yıl önce 1964 yılında bosköy deki evinden çıkıp köy mezarlığının duvarına yaslanarak receplili mehmet efendinin oğlu hacı müştak’ın yaptığı duada rabbimin rahmetinin sagnak sagnak o cemaatin üzerine indikten sonra vedalaşıp herşeyini allaha ısmarlayarak hac yolculuguna çıkan hacı İBRAHİM YILMAZ efendi hz gibi herşeyimizi allaha ısmarladık. Müftü hocam duamızı yaptı, cemaatte amiiiin dedi. Helalleştik. Arabamızla yola çıktık.saat19da halil ibrahimin evine vardık.acele yemegimizi yedik.hemen havalimanına gittik.işlemler bitti uçaga yerleştik.tam ihrama girerken efendimizin torunu ahmet içöz kardeşim aradı.hayır dualarla bozköylüler adına oda ugurladı.ALLAH RAZI OLSUN.
6 aralık 2007de saat 23:30da izmirden uçtuk.03:00cidde ye indik.o gün akşama kadar otellere yerleştirmeler sürdü.yatsı namazını otel mescidinde kıldıktan sonra 20 kafile toplanıp umre tavafı için beytül harama götürdüler.düzenli bir şekilde umre tavafı ve say’ımızı yaptık.otele döndük.8 aralık cumartesi günü sabah namazı otel mescidinde kılındı.Cenabı Allah’ın lutfuydu ki belki ömrümde ilk kez bu kadar haz alarak müezzinlik yapmıştım.sonra hemen ailem hüsniye hanımla birlikte kabe’ye gittik.sıkışık bir şekilde tavafımızı tamamladık.
devamı yarın...
6 Temmuz 2010 Salı
'dan sonra
Bundan sonra (sanki öncesinde çok bişi yazıyordum)babamın hac hatıralarını yayınlamayı düşünüyorum ve eğer ilgilenirseniz aker ve armine eşarpta satmak gibi bi fikrim var.net üzerinden.neyse gelelim babam ve annemin hac hatıralarına. umarım okurken sizde o anları yaşar ve zevkine varırsınız.rabbim gitmek isteyen herkese nasip etsin.ben yazarken çok şey hissttim.babam tarafından kaleme alınmıştır.
HACCI YAŞAMAK
1998 yılında yağcı Hüseyin Savran’ın himayesinde kara yoluyla gitmek için savran çapar biz ve çakalın ailesi havva teyze bütün hazırlıklarımızı yaptık evden bugün yarın çıkacagız diye kurbana 10 gün kalıncaya kadar bekledik. Vize alınmamış ve kaldık.2005yılında apartmandaki evlerin (3 daire)işini bitirdik.2004yılının aralık ayının 12‘sinde babam vefat etmişti. Benim gözüyle baktığı herşeyi bırakıp gitmişti Çanköyü Kabristanlığına...
Biz 2005 yılında hac için yine müracatımızı yaptık. İsmi çıkanlar gitti.biz yine kaldık.2006 da yine çıkanlar gitti biz gözü yaşlı kalbi hüzünlü yine kaldık.2007yılı haccı için bize kurasız kesin kayıt yapıldı.rabbimin verdiği imkanlarla ödememizi yapıp hazırlandık.o yıl ilk kafileler 10 kasımda kutsal topraklara yolculuga başladılar. hanımla benimde uçuş; gidiş 6 aralık 2007 saat23:30 dönüş 10 ocak 2008saat 23:30 olduğunu bildiren faks formunu aldık.son hazırlıklarımıza başladık.bu hazırlıklara mustafanın askerliği, atiyenin nikahıda karıştı.21 kasım 2007 de mustafa yı kütahya ya acemi birliğine götürdük.ben,hasan,dayılarıyla birlikte.nizamiyede ki astsubay üstçavuşa “benim asker üniversite mezunu” dedim.tamam dedi.önce allaha sonra sizlere emanet dedim bırakıp geldik.2 aralık Pazar günü üçkemer düğün salonunda atiyenin dügün merasimini yaptık.o emaneti de hacı musa oğlu murat güven’e teslim edip geldik.6 aralık Perşembe 2007 de ailem hanımla memleketteki herşeyimizi bırakıp yola çıkacagız.
devamı çok yakında...
HACCI YAŞAMAK
1998 yılında yağcı Hüseyin Savran’ın himayesinde kara yoluyla gitmek için savran çapar biz ve çakalın ailesi havva teyze bütün hazırlıklarımızı yaptık evden bugün yarın çıkacagız diye kurbana 10 gün kalıncaya kadar bekledik. Vize alınmamış ve kaldık.2005yılında apartmandaki evlerin (3 daire)işini bitirdik.2004yılının aralık ayının 12‘sinde babam vefat etmişti. Benim gözüyle baktığı herşeyi bırakıp gitmişti Çanköyü Kabristanlığına...
Biz 2005 yılında hac için yine müracatımızı yaptık. İsmi çıkanlar gitti.biz yine kaldık.2006 da yine çıkanlar gitti biz gözü yaşlı kalbi hüzünlü yine kaldık.2007yılı haccı için bize kurasız kesin kayıt yapıldı.rabbimin verdiği imkanlarla ödememizi yapıp hazırlandık.o yıl ilk kafileler 10 kasımda kutsal topraklara yolculuga başladılar. hanımla benimde uçuş; gidiş 6 aralık 2007 saat23:30 dönüş 10 ocak 2008saat 23:30 olduğunu bildiren faks formunu aldık.son hazırlıklarımıza başladık.bu hazırlıklara mustafanın askerliği, atiyenin nikahıda karıştı.21 kasım 2007 de mustafa yı kütahya ya acemi birliğine götürdük.ben,hasan,dayılarıyla birlikte.nizamiyede ki astsubay üstçavuşa “benim asker üniversite mezunu” dedim.tamam dedi.önce allaha sonra sizlere emanet dedim bırakıp geldik.2 aralık Pazar günü üçkemer düğün salonunda atiyenin dügün merasimini yaptık.o emaneti de hacı musa oğlu murat güven’e teslim edip geldik.6 aralık Perşembe 2007 de ailem hanımla memleketteki herşeyimizi bırakıp yola çıkacagız.
devamı çok yakında...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)